Daha önce de defalarca ifade ettiğimiz gibi, AKP üniversitelere kafayı takmış durumda. Üniversitelere baktığında Gezi’yi hatırlayan ve uykuları kaçan AKP’nin üniversitelerimizi fethetme harekâtı sürüyor. Gezi kâbusundan kurtulmak için başka seçenek bulamayan AKP, özgürlüğü ve bilimi savunan akademisyenlere, öğrencilere tüm gücüyle saldırıyor. Yine olmuyor, yine olmuyor; özgürlüğü ve bilimi bayraklaştıran üniversite bileşenlerinin direnişi kırılamıyor!
Üniversitelerimizde bilim ve özgürlük savunucularından boşaltılacak alan, cihatçı-ülkücü-faşist çetelerle doldurulmaya çalışılmaktadır. AKP diktatörlüğü, bu saldırılarında İstanbul Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi’ne özel bir yöneliş içerisindedir. Çok yönlü saldırıların en fazla yoğunlaştığı alanlar, öncelikle bu üniversitelerimizdir. Nedeni çok açıktır; bu üniversitelerimiz diktatörlüğe karşı özgürlük mücadelesinde en önde yer almaktadır.
İstanbul Üniversitesi’nde son günlerde saldırılarını daha da tırmandıran ülkücü-faşist çeteler, Rektörlük, özel güvenlik ve polisin açık desteğini alarak İstanbul Üniversitesi’nde okul çıkışlarında devrimci öğrencilere pusu kurmaktadır. Bu çetelerin tüm provokasyonlarını, özel güvenliklerin ve polisin saldırıları izlemekte, devrimci öğrenciler gözaltına alınmaktadır.
16 Haziran günü ise sınavlarına girmek için İstanbul Üniversitesi’ne giden üniversitelilerin çevresinde toplanan çeteler; AKP’nin tarif ettiği yeni nesle yakışacak şekilde aşağılık cinsiyetçi küfürlerle üniversitelileri provoke etmişler, ardından her zaman yaşandığı gibi özel güvenlikler ve polis devrimci üniversitelilere saldırmıştır. Saldırıya uğrayan 30 arkadaşımız, polislerce darp edilerek gözaltına alınmıştır.
Artık bıçak kemiğe dayanmıştır! Biz bu saldırıların nasıl bir planın parçası olduğunu ve çetelerin sırtlarını nerelere dayadıklarını çok iyi biliyoruz. Onların saldırıları, pusuları, provokasyonları geçmişte olduğu gibi bu günde boşa çıkartılacaktır. İstanbul Üniversitesi geçmişten günümüze ezilen halkların direnişinin sesi, çığlığı ve özgürlük umudu olmuştur. Sayısız bedeller ödenerek yaratılan bu değerlere ve tarihe sahip çıkan üniversiteliler, bedel ödemekten ve gereken tüm yollarla kendilerini savunmaktan kaçınmayacaktır.
AKP’nin üniversitelerimizi fethetme harekâtı, özgürlüğün, bilimin ve direnişin duvarına çarpıp dağılacaktır!
İstanbul Üniversitesi, faşist çetelere, hak ettikleri yanıtı verecek, bu oyunu bozacaktır!
Faşizme Karşı Omuz Omuza!
Beyazıt Faşizme Mezar Olacak!
Özgürlük, Bilim, Direniş Kazanacak!